“`html

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi Duruşmasında Gelişmeler

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmaya toplamda 22 tutuklu sanık, tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Duruşmada, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AKP Osmaniye Milletvekili Derya Yanık ile birlikte, Saadet Partisi Ankara Milletvekili Mesut Doğan, MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan ve CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal gözlemci olarak yer aldı.

“HASTA YÖNLENDİRMESİ NEDENİYLE GELİR ELDE ETTİM”

Örgüt yöneticisi olarak suçlanan tutuklu sanık Gıyasettin Mert Özdemir, savunmasında şu ifadeleri kullandı: “Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Hasta yönlendirmesi yaparak maddi kazanç sağladığımı kabul ediyorum. 112 Acil Servis’e bildirmenin gerekliliği, hastanelere aittir. İddianamede, sağlık kurumlarının bazı hastaları 112’ye bildirmediği ileri sürülüyor, ancak tıp merkezlerindeki sevk algoritması nedeniyle bazı hastaların 112’ye bildirilmesi mümkün olmamaktadır. 112, acil çağrı olarak bildirilir ve daha sonra uygun bir ambulans yönlendirilir. Ancak, yoğunluk nedeni ile ambulansların hastaneye ulaşması 2-3 saat sürebilmektedir. 112 ekipleri hastaları almaya geldiğinde, onları öncelikle en yakın devlet hastanelerine götürmektedirler.”

Tıp merkezinde yoğun bakım ihtiyacı olan bir bebeğin hizmet alım süreci teorik olarak 5-6 saat sürmektedir, ancak uygulamada bu süre 30 dakika ile 45 dakikaya kadar inebilmektedir. Bu kuralların hastalar için pratikte nasıl uygulandığını değerlendirmenize bırakıyorum.”

“İSTANBUL’DA SADECE 4 KÜVEZ AMBULANSI MEVCUT”

Özdemir, “İstanbul’da yalnızca 4 küvezli ambulans ekibi var. Özellikle Avrupa Yakası’nda küvez gerektiren bebekleri taşıyabilecek sadece bu ekipler mevcut. Özel hastanelerin kendi ambulansları bulunmasına rağmen, il dışındaki nakiller 112 kapsamında gerçekleşiyor. Bu süreçlerde yer bulunamaması durumunda benimle irtibata geçilmektedir. Bazen günlerce uygun yer bulmakta zorluk yaşanabiliyor.” dedi. Ayrıca, İstanbul dışındaki 112 ekibinin bu durumdan haberdar olmadığını, bunun da ifadesinin alınması gerektiğini belirtti. “Burada bir kötü niyet olduğunu düşünüyorum,” ifadesini kullandı.

“MEDYA KASITLI ALGI YAPMAKTADIR”

Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: “Bağcılar 9 Nolu istasyonda çalışıyorum ve küvez nakli yapmıyorum. Çalıştığım istasyonda bu tür bir araç bulunmamaktadır. Zaman zaman nakil gerçekleştiriyoruz ancak tablet üzerinden gelen talimler doğrultusunda sevk yapılmaktadır. Sevklerin yer değişikliği sıklıkla iddia ediliyor ancak böyle bir uygulama bulunmamaktadır. Bu iddia, tüm 112 çalışanlarının zan altında kalmasına neden olmuştur.”

Örgüt suçlamalarına ilişkin savunmasında, sadece Fırat Sarı’nın hastanesine yönlendirme yapmadığını, erişkin hastaların da yönlendirmesini yaptığını ve herhangi bir yapı içinde yer almadığını belirtti. “Bu suçlamalar oldukça komik,” dedi.

“EŞİMİN ÇALIŞTIĞI YER FIRAT SARI’NIN EŞİNE AİTTİR”

Özdemir, medyada eşini sigortalı gösterdiği yönünde çıkan haberlere de değinerek, “Eşimin hiçbir hastanede SGK kaydı yok. Sadece Medisence Sağlık Hizmetlerinde kaydı var, çünkü burada çalışıyor. Medisence’nin sadece yoğun bakım danışmanlığı ile değil, güzellik merkezi danışmanlığı gibi diğer alanlarda da çalıştığı bilinmelidir,” dedi.

“HASTA KABULÜNDEN FAİZ ALMADIM”

Yine Özdemir, doktor adına hasta kabul ettiği iddiası üzerine, “Bu iddialar, iddianamenin ne denli tutarsız hazırlandığını gösteriyor. Benim kabul ettiğim hastalar sadece isimleriyle anılmakta ve bu süreç 112 üzerinden yürütülmektedir. Doktorlar bu süreçte hasta kabulü yapıyor, ben ise hiçbir maddi fayda elde etmiyorum,” açıklamalarında bulundu.

SAVCIYI SUÇLADI

Özdemir, “Dosyada 10 bebekle ilgili iddialar var, ancak adım yalnızca Kaya bebek ile anılmakta. Bütün bu suçlamalar, savcının iddiaları nedeniyle geçerli olmaktadır,” dedi. Ayrıca, Kaya bebek için yalnızca gebe sevk sürecini üstlendiğini vurguladı.

“ÇEVREMDEKİLER YÜZÜNDEN HASTALARI BULUYORDUM”

Sanık, hastaları bulma sürecini açıklarken, “Çevremdeki bağlantılarım sayesinde hastaları buluyordum,” dedi. “112’ye bildirmek istemediğim hususu, kendi durumum açısından düşündüğüm bir ifade biçimiydi,” diye ekledi.

“SURİYELİ HASTA KABUL ETMEYEN ÖZEL HASTANEYE TÜRK HASTA DA VERİLMİYOR”

Özdemir, özel hastanelerin Suriyeli hastaları kabul etmemesi durumunda Türk hastalarını da kabul etmediğini belirtti. “Böyle bir kural mevcut,” dedi.

“GEREKSİZ KONUŞMALAR YAPTIM”

Son olarak, “Cansu çok abarttı. Üç günde 15 taburcu verdi,” şeklindeki konuşmasına ilişkin, “Bu konuda gereksiz bir şekilde konuşmuş olabilirim. Sürekli gelen sorular nedeniyle bu durum beni etkiliyordu,” diye sözlerini noktaladı.

“`